Kitap okumak artık oldukça zor gelse de o sayfaları çevirerek heyecanla bir hikayenin akışına bırakmanın keyfini gerçekten başka hiçbir şey vermiyor. Özellikle akıcı kitapların hemen filmi çıktığı için çoğu kişi filmlerini izlemeyi tercih ediyor. Ancak kitabını okuyanların yaygın görüşü bu filmlerin hiçbir zaman kitapları kadar iyi olmadığı.
Dublinliler –James Joyce
Kitap içerisinde insana dair neredeyse her şey var. Bozguna uğramış yaşamlarında sefillik çekmek zorunda bırakılan insanların etrafında dönen her insani iyi ve kötü duygular bu kitap içerisinde yer alıyor.
Gecenin Sonuna Yolculuk – Louis Ferdinand Celine
Tam 70 yıl önce yazılan bu kitap dilimize daha yeni çevrildi sayılır. Ancak yine de 1. Dünya savaşı ve sonrasını anlatan bu kitabı okuyarak aradaki zaman dilimini telafi edebilecek kadar şanslıyız.
Ses ve Öfke – William Faulkner
Kitapta bir ailenin dağılışı işleniyor. Ancak karakterle o kadar güzel belirlenmiş ki sanki hemen yanınızda bu olaylar yaşanıyor hissine kapılıyorsunuz. Siz de o ailenin bir ferdi oluyor ve acılarını onlarla beraber yaşıyorsunuz.
Yolda – Jack Kerouac
Bir avuç arkadaşın Amerika’yı baştan sona gezerken yaşadıkları tüm duygular, tüm maceralar, aşklar, sıkıntılar bu kitapta yer alıyor.
Huzursuzluğu Kitabı – Fernando Pessoa
İçinde hem yazarın kendi düşünceleri hem de kafasında uydurduğu bir karakterin düşünceleri harmanlanmış durumda. Yazarın ölümünden sonra derlenen hikayeler içsel bir çatışmanın kitap haline getirilmiş şeklini tanımlıyor.