Bu yıl 35.yaşını kutlayacak olan, İstanbul Kültür ve Sanat Vakfı’nın katkılarıyla düzenlenen İstanbul Film Festivali her sene birçok güzel filmi bir araya getiriyor. Sinemaseverler de sinema salonlarına çoğunlukla gelmemiş, popüler filmlerin yanı sıra isimlerini çok duyuramamış başarılı filmleri de keyifle izleme şansı buluyorlar.
Sinema aslında çok derin bir havuz. İçerisinde binlerce film bulabilirsiniz. Kimisi sizin hayatınızdan ufak bir bölümü yansıtır, kimi hayallerinizin görselidir. Eğer sadece sinema salonlarında en çok gidilen filmler dışında sinema hakkında bir bilginiz yoksa ama yine de güzel filmler izlemek istiyorum diyorsanız işte size birbirinden güzel 4 film tavsiyesi:
1. İblis
Korku filmlerinden hoşlananlar için müthiş bir film tavsiyesi. Piotr isimli genç bir adam, arkadaşlarından birinin kız kardeşiyle evlenmek için memleketi Polonya’ya dönüyor. Eşinin ailesine ait olan terk edilmiş bir eve yerleşiyor. Ancak yerleştiği andan itibaren evin içinde garip sesler duyuyor. Gelinlikli bir kadının hayali de peşini bırakmıyor. Gerilim seviyorsanız kaçırmayın.
2. 24 Hafta
Merakla beklenen filmlerden bir diğeri ise 24 Hafta. Filmin konusu şöyle: Astrid, ülkesinde en popüler komedyenlerden biridir ve bu nedenle de sürekli göz önündedir. Başarılı komedyen ikinci çocuğuna hamile kaldığında sahnelerden uzaklaşmak yerine hamileliğini de mesleğinin bir malzemesi yapmayı tercih eder. Hamileliğini gizlemek yerine bir mizah malzemesi olarak kullanan Astrid, bir gün doktor kontrolüne gider ve öğrendikleri karşısında şok olur. Ünlü komedyenin doğacak çocuğu Down sendromludur.
3. Gökdelen
Aynı isimli romandan uyarlama olan bu filmin konusu, dünyadan soyutlanarak yaşamını lüks bir gökdelende geçirmeye karar vermiş bir doktorun etrafında dönüyor. Lüks yaşamından gayet memnun olan doktor, bu eşitsizliği bozmaya çalışan bir belgeselci nedeniyle rahatsız edilmeye başlar. Oyunculuklar, tasarımlar ve hikâyenin çok derin işlendiği bu filmde çok şey bulacaksınız.
4. Eva’ya Huzur Yok
Tarih filmlerinden hoşlananlar, Arjantin’in yakın geçmişini anlatan bu filme bayılacak. Her şey Arjantin’in sevilen First Lady’si Eva Peron’un kanserden ölmesi ve bedeninin sergilenmek için mumyalanması ile başlıyor. Ülkede 3 sene sonra gerçekleşen darbede cansız beden, askeri cunta tarafından kontrol edilmeye başlanır. Cansız bir bedenin bir ülke üzerinde ne gibi etkiler yapabildiğini anlatan filmi izlediğinizde siz de çok şaşıracaksınız.
Birbirinden başarılı 187 uzun metrajlı, 10 kısa ve 24 deneysel filmin gösterime gireceği İstanbul Film Festivali 7 Nisan 2016 tarihinde başlayıp 11 gün sürecek. Gösterime girecek diğer filmler hakkındaki bilgilere buradan ulaşabilirsiniz.
Eğer sizde bir film tutkunuysanız tükenmeden biletlerinizi alın!:)
