Üç Silahşörler’i okurken ya da Zorro filmlerini izlerken hangimizin içinden elimize kılıçları alıp düello yapmak gelmedi?
1896 yılından beri Olimpiyat Oyunları’nda yer alan bir spor dalı eskrim; futbol, basketbol ve voleybol gibi bilindik spor dallarına rakip oluyor. Hem de ne rakip! Topla oynamayı sevmeyen , yüzmek istemeyen ama spor yapmak isteyen çocuklar için biçilmiş kaftan olan eskrim sporuyla çocuklar yalnızca eğlenmek ve mutlu olmak için spor yapmayı keşfedecek.
Eskrim sporunun temelinde kılıçlı dövüş sanatı vardır ve ortaçağ düellolarından evrilerek bir spor dalı haline gelmiştir. Flöre, epe ve kılıç eskrimde kullanılan üç farklı silah çeşididir. Eskrim sporunda giyilen giysiler ise alışık olduğumuz basket ve futbol formalarından oldukça uzak çünkü eskrimde vücudu korumak adına özel giysiler kullanılır. Tel kafesten bir maske, koruyucu yelek, keten ya da branda bezinden yelek ve eldivenler tüm eskrim sporcularının özel giysisini oluşturur.
Eskrim sporunu öğrenmeye flöre ile başlayıp epe ile devam edebilir ve kılıçta ilerleyebilirsiniz. Her silah çeşidinin farklı skor kuralları bulunuyor. Örneğin flöre kullanırken rakibin gövdesine silahın ucuyla bastırmak yeterliyken, daha ağır bir silah olan epede ise rakibin herhangi bir noktasına yapılan vuruş sporcuya puan getirir. Kılıçta ise sporcular hem dürtme hem de vurmayla sayı kazanır. Rakibin belden yukarısını hedef alan dokunuşlar sayı getirir.
Ne dersiniz, bir hayli ilginç değil mi? Eskrimin yalnızca bir spor olmaktan çok fazlası, bir kültür olduğunu da unutmamak gerek. Ve hatta siz veya çocuğunuz ders almak isterseniz sevgili meleğimiz Müge Çerman‘ın yazısını buradan okuyabilirsiniz!
