Yemek yemeden 3 hafta, su içmeden 3 gün yaşayabiliriz. Ancak nefes almadan maksimum 3 dakika dayanabiliriz. Nefesimiz yaşam ile olan bağımız. Canlı kalabilmemiz için nefes almamız gerekiyor. Yapılan araştırmalara göre, insanların %90’ ı nefes alma kapasitelerinin sadece %30’unu kullanabiliyor. Az- kısıtlı nefes alışkanlıkları, hücrelerin sağlıklı kalması için gerekli oksijenin vücuda girişini ve dolaşımını engelliyor.
Nasıl nefes alıyorsak, öyle yaşıyoruz…
Hepimiz doğal ve açık bir nefesle doğuyoruz. Doğduğumuzda sahip olduğumuz nefesimiz mükemmel. Zaman içinde bazen düşünce sistemimizdeki negatifliklerle, bazen yaşadığımız olumsuz olaylar karşısında nefesimizi tutarak, nefesimizi çarpıtıyoruz.
Bizim yaptığımız nefes çalışmasının adı doğal nefes, biz gündelik nefes alışkanlığımızla ilgileniyoruz Amacımız doğduğumuz zamanki, doğal, açık nefes alışkanlığımızı tekrar hatırlamak. Öğrenmek bile değil, bu doğduğumuz zamanki ilk bildiğimiz şey. Sadece hatırlamaya ihtiyacımız var.
Açık- doğal nefesle ulaşılan nokta, nefesin tam alınarak, vücutta kesintisiz dolaşımının sağlandığı nefes alma durumu. Yani 24 saat iyi nefes alma hali.
Nefes almazsak ne olur? Bu belli.
Peki iyi nefes almazsak, vücudumuzun bazı bölgelerine nefes gitmezse ne olur? Vücudumuzun o bölgesindeki hücrelere oksijen gitmez ve hücreler ölür. O hücrelerin oluşturduğu organlar zarar görür. O bölge hasta olur.
Anaerobik Hastalıklar denen hastalıklar var: oksijenle aynı yerde bulunamayan hastalıklar bunlar. Yani bunların oluşma sebebi, vücuttaki o bölgenin yeterli oksijene sahip olmamasıdır. O bölgede oksijen varsa hastalık yok, hastalık varsa oksijen yok demek.
Bu hastalıklar başta kanser olmak üzere, tansiyon, psikosomatik rahatsızlıklar, kadın hastalıkları, kısırlık, migren, mide rahatsızlıkları, kalp hastalıkları gibi birçok hastalıktır.
Bedenimizin sağlıklı olabilmesi, hücrelerimizdeki oksijen miktarı ile doğru orantılı. Hücrelerimizde ne kadar oksijen varsa, o kadar sağlıklıyız.Ancak ihtiyacımız olan oksijenin de tamamını alabilmek, ne kadar rahat ve tam nefes alabildiğimize bağlı. Yani yaşam kalitesi, nefes kalitesine bağlı. Siz rahat ve tam nefes aldığınızı düşünüyor musunuz?
Herkes kendine özgü bir şekilde nefes alır. Bazı ortak nefes alma modelleri vardır, fakat bireylerin farklı durumlarda nefes alış şekilleri, parmak izi gibi benzersiz ve bireye özgüdür.
Sonuçta doğal nefes alma becerimizi kaybetmemiz, doğal yaşamdaki yolun kaybedilmesi demektir. Nefes almak sevgi, neşe ve sağlık dolu bir hayatın kilit noktasıdır.
DOĞAL AÇIK NEFESE SAHİP OLMAK, bize 3 aşamada fayda sağlar:
Fiziksel-zihinsel ve duygusal- ruhsal.
Fiziksel düzeyde neler olur?
- Kanımızdaki oksijen oranı artar. Tüm hücrelere oksijen gitmeye başlar.Böylece daha canlı, dinamik, güçlü, sağlıklı, dengeli oluruz.
- Detox etkisi yapar. Toksinlerin %70 i nefes yoluyla atılmaktadır. İyi nefes alırsak, iyi nefes veririz. Böylece hızlı toksin atmaya başlarız.
- Kişisel dengeyi arttırarak dayanıklılık kazandırır.
- Bağışıklık sistemimizi güçlendirir.
- Hücre yenilenme hızını artırır. Böylece daha genç kalırız ve sağlıklı oluruz.
Duygusal ve zihinsel düzeyde neler olur?
- Anda kalırız.
- Doğal Nefes, bilinçaltını
- Stresi ortadan kaldırır, kendimizi huzurlu, dingin ve rahat hissetmeye başlarız.
- Hücre hafızamızda kayıtlı eski travmaları siler, problemli enerjiler dönüşür. Böylece daha net düşünmeye başlarız. Konsantrasyonumuz artar. Karar alma mekanizmamız hızlanır.
- Öfke, korku, endişe, suçluluk ve keder gibi bastırılmış duyguları temizler
Ruhsal düzeyde neler olur?
- Doğal Nefes bizi bilincin daha yüksek seviyelerine bağlar.
- Birlik bilincini yaratır.
- Farkındalık düzeyimiz ve yaratıcılığımız artar.
Doğal nefes kişide fiziksel, zihinsel ve duygusal bütünlük sağlayarak, kişinin özünü ortaya çıkaran, güçlü bir arınma ve şifa tekniğidir.
Nefes almazsak ne olacağı malum, yaşamak için nefes almamız gerekiyor. İyi yaşamak için iyi nefes almamız gerekiyor.
