Yaşamınızı kolaylaştıran tavsiyeler burada...

İSTANBUL’DA TATİL KAÇAMAĞI İÇİN 5 TAVSİYE!

0

istanbul-tatil

Güneşli ve sıcak havalarda insan kendini kapalı mekanlara hapsetmek istemiyor.  Denizle, ağaçlarla temas etmek, temiz havayı ciğerlerimize çekmek istiyoruz. İstanbul’da yaşayanlar için doğa ile baş başa olmak pek kolay olmuyor. Caddebostan sahilinde çimlerin üzerine oturunca kendimizi doğayla buluşmuş gibi hissediyoruz. İnsan kalabalığından ve trafiğin gürültüsünden bahsetmiyoruz bile!

Büyük şehirde durumumuz böyle olsa da,  yeşile doyacağımız, deniz manzarasına dalıp sessizce çayımızı yudumlayacağımız yerler yok değil. İhtiyacınız olan tek şey şehrin içerisinde yeni yerler keşfetmenizi sağlayacak ufacık bir doz cesaret.

Polonezköy

İlk durağımız şehre biraz uzakta olan ve tarihiyle ön plana çıkan Polonezköy 1842 yılında kuruldu. Günübirlik tatil için mükemmel bir adres olan Polonezköy’e İstanbul’un  arka bahçesi benzetmesi yapılıyor. Polonezköy’e gittiğinizde geri dönmek istemeyeceksiniz. Burada bulunan otellerde konaklayabilir ve kendinize küçük bir ödül verebilirsiniz fakat çevredeki mangal ve piknik alanları da oldukça keyifli. Polonezköy’e kadar gitmişken yerel üretim ceviz ve karanfilli vişne likörünün tadına bakmadan, yer elması reçelini tereyağlı ekmekle mideye indirmeden dönmenizi tavsiye etmiyoruz!


adalar1

Adalar

Eğer “Ben deniz görmek istiyorum. Hatta denize bakmakla kalmayıp girmek istiyorum.” diyorsanız  rotanızı prens adalarına çevirmelisiniz.  Adaların plajlarından denize girip ve güneşlenirken İstanbul’da olduğunuza inanamayacaksınız!  Adalara Avcılar, Sirkeci, Eminönü Yeşilköy, Kartal, Kadiköy ve Bostancıdan kalkan motor ve deniz otobüsleriyle ulaşBüyükada, Kınalı, Heybeli,Burgaz… 4 ada da birbirinden eşsiz güzelliğe ve özelliğe sahip. Adaya gidip bisiklete ve faytona binmeden ve dondurma yemeden de olmaz.

Deniz, kum, güneş üçgeninin dışında Prens Adaları kültürel mirasıyla da ön plana çıkıyor. Büyükada’daki  Adalar Müzesi Prens Adalarının kültürel ve tarihi zenginliğini  ortaya koyan muhteşem bir mekan.

Üstelik Türk Edebiyatının en ünlü yazarlarının evlerini ziyaret edebilirsiniz. Prens Adaları denilince akla gelen ilk yazar olan Sait Faik Abasıyanık’ın müzeye dönüştürülen evi  Burgazada’sının  mutlaka uğranılması gereken mekanlarının başında geliyor.  Hüseyin Rahmi Gürpınar’ın Heybeliada’daki evini de unutmamak gerek.

Rumeli Kavağı

İstanbul’un en keyifli köşelerinden biri de Rumeli Kavağı. Rumeli Kavağı’nı  Anadolu Kavağı’ndan ayıran özelliği plajları. Altınkum, Elmaskum, Aile Plajı ve Askeri Plajı’na ailenizle birlikte gidebilirsiniz. Rumeli Kavağı’na gitmişken köydeki kaleyi ziyaret edebilir ya da balık lokantalarında ziyafet çekebilirsiniz.

kilyos

Kilyos

İçinizden bikinilerinizi giyip müzik eşliğinde güneşlenmek geliyorsa adresiniz tabii ki Kilyos! Ünlü “beach”leri ziyaret edip burada kendinize Çeşme ortamı yaratabilirsiniz. Fakat iyi yüzme bilseniz bile  denizdeyken temkinli olmayı ihmal etmeyin! Cenevizlilerin yaptırdığı ve daha sonra  Sultan II. Mahmut’un restore ettirdiği Kilyos Kalesi görülecekler arasında. Ayrıca Kilyos gezinizde köyün eski evlerinin arasından tepeye çıkıp panoramik manzaranın keyfini çıkarmayı unutmayın!

Sapanca – Maşukiye

Pazar sabahları hepimizin favori etkinliği olan kahvaltıyı Sapanca-Maşukiye’de yapmaya ne dersiniz? Temiz hava iştahınızı açacak ve ne kadar çok yediğinize şaşıracaksınız. Sapanca gölünün etrafında uzun bir yürüyüş yaptıktan sonra  civardaki tesislerde dinlenebilirsiniz. Sapanca’nın öne çıkan özelliklerinden biri de SPA ve wellness tesisleri oldu. Huzur bulmak, masaj yaptırmak ve doğayla baş başa kalıp stresten arınmak istiyorsanız #tavsiye ederiz.

Paylaş.

Yorum Yazın