Obezite tüm dünyaya yayılmış bir hastalık haline geldi. Bunun önüne geçmek için birçok ülke büyük bir özveri gösteriyor. Ancak sağlıklı beslenmek için çoğu insan fazlasıyla üşengeç. Anında hazır olan fast food yiyecekler özellikle yoğun çalışan insanlar için tercih sırasında her zaman ilk sıralarda yer alıyor.
Türkiye’de obeziteden nasibini almaya başladı. Ciddi bir sağlık problemi olarak karşımıza çıkan bu durum, yanlış beslenmeyi alışkanlık haline getirince ortaya çıkıyor. Fazla kilo alımı sadece görüntüyü etkilemiyor. Aynı zamanda kansere de yol açıyor. Bilim adamları yaptıkları araştırmalarda obezitenin önüne geçilebilse kanser görülme riskinin de yarı yarıya düşeceğini söylüyorlar.
Ortalamaya vurulduğunda 18 yaştan sonra vücut da yetişkinliğe girmektedir. Vücudun kendini yenilemesi yavaşlamaktadır. Hücreler daha yavaş bölünmeye başlamaktadır. Bu sebeple yetişkinlikten itibaren alınan kilolara oldukça dikkat etmek gerekiyor. Özellikle 50 yaşına kadar kilo alımına devam eden kadınlarda menopoz dönemiyle beraber meme kanseri riskinin arttığı görülüyor.
Peki obezitenin kesin bir çözümü var mıdır?
Halkın obezite konusunda bilinçlendirilmesi bu noktada oldukça önemlidir. Bilinçli bir şekilde hareket edildiğinde obezite vakalarından müthiş azalmalar görülecektir. Yeme alışkanlıkları küçüklükten itibaren şekillendirileceği için sağlığa zarar verecek şekilde kilo alımı çoğu bireyde gerçekleşmeyecektir.
Ancak insanların psikolojik durumları bile obeziteye neden olabilmektedir ve önüne geçilmesi oldukça zor olabilmektedir. Bu durumla neler yapılması gerektiği sorusu araştırıldığında ilk akla gelen spor ve diyet oluyor. Bir uzman kontrolünde yapılan diyet ve spor çoğu kişide işe yarıyor. Ancak durumu kritik olan bireylerde en kesin çözüm cerrahi müdahale oluyor. Cerrahi müdahale ile belli bir miktar rahatlama sağlandıktan sonra bireyin yine diyet ve spor ile mevcut durumunu koruması gerekiyor.
